Eskilere dönüp baktığımızda meşe ağacı, her dilde bambaşka anlamlarda kelimeler olsa da, birçok inanışta gücü temsil ederdi. Birçok canlı için yuva, besin kaynağı olması, ekolojiyi dengelemesi gibi özelliklerinden, bazı inanışlarda tanrısallığı simgelerdi.
Tanrısallığı simgelemesiyle meşe ağacı Eski Roma’da Jüpiter’e adanmıştı. Aynı zamanda Eski Yunan’da Zeus’un kutsal ağacı olarak kabul edilmişti. Bu dönemlerde kahinler, rüzgarlı havalarda meşe ağacının yapraklarının çıkardığı seslerden gelecek hakkında tahminde bulunurlardı.
Meşe ağacının anavatanı Anadolu topraklarıdır. Ülkemizin iç kısımlarında yetişen meşe ağacının Marmara ve Trakya bölgelerinde ormanları bulunmaktadır. Meşe ağacının yeryüzünde 400’ü aşkın çeşidi bulunmakla birlikte, ülkemizde 18’i yetişmektedir. Ormanlarında kemirgenler, geyikler, çeşitli kuşlar, ayılar ve sincaplar için yüksek protein kaynağıdır. Birçok canlı için ise yuva haline gelmiştir.
Meşe ormanları ekolojik dengeyi sağlar. Yazları serin, kışları ılıktır. Bu sebeple çevre felaketlerinin engellenmesinde kullanılabilir.
Meşe ağacının meyvesi Palamut. Palamudun içerisindeki tohuma da pelit adı verilir. Meşe palamudu eski zamanlarda insanlığın temel besin kaynaklarından biriydi. Aynı zamanda bir çok hayvan için de yüksek proteinli besin kaynağı. Özellikle sincapların favori yiyeceğidir. Palamudun tohumu olan pelit ise insanlar tarafından yenilebilir olmasına rağmen acı tadı dolayısıyla hayvan yemi olarak kullanılmakta.
Meşe ağacının oldukça damarlı ve ağır bir yapısı vardır. Kökleri hem derine hem de yanlara doğru uzar. Yaprakları genellikle dişli ve düz kenarlıdır. Çoğu meşe ağacı yaz kış yaprak dökmezler.
Sert meşe genellikle yapıların dış ve iç bölümlerinde, kapı, pencere, merdiven, döşeme kaplaması, parke yapımında kullanılır. Yumuşak meşeler ise mobilya üretiminde, yapıların iç bölümlerinde, dekorasyon uygulamalarında görülür. Doğramalarda, gemicilikte, köprü ve iskele yapımında tercih edilir.
Keten yağı %100 doğaldır ve ahşabı dış etkenlerden korumaya yardımcı olur. Genellikle sarı renktedir. Nemden arındırır. Ahşap, zemin ve mobilyaların beslenmesi ve korunması için kullanılır.
Her parça renk, düğüm, doğal iz, desen ve işçilik açısından benzersizdir. Meşe biraz sevgi dolu şefkatli bakım gerektirir – ama doğru şekilde kullanılırsa, bu ‘yaşayan odun’ nesiller boyu dayanır.
Meşeden üretilmiş bir üründe renk ve doku farklılıkları oluşabilir. Bu farklılık, ağacın doğal yapısından kaynaklanır. Her ağacın kendine özgü bir tonu ve dokusu vardır. Bu sebeple meşe ürünlerin her zaman aynı görünmesi mümkün değildir. Onu kıymetli kılan şey tam da budur, bu yaşanmışlıkları hissedebilmek.
Mermer…
Bu sözcük Eski Yunanca marmaírō μαρμαίρω “parlamak, parıldamak” fiilinden türetilmiştir.
Mermerin eski zamanlardaki kullanımlarına gidelim. İnsan yaşamında ilk kez ilkel zamanlarda doğal yapısı değiştirilmeden eşya ya da silah olarak kullanılıyordu. Bununla birlikte, eski zamanlarda dayanıklılığı sebebiyle sanatsal alanlarda tercih ediliyordu.
Göktürk, yeşil alanları ve modern mimarisi ile göz kamaştıran İstanbul’un kalabalık ve kasosundan uzak, kendi halinde bir semttir. Hamm Göktürk, bulunduğu yerin özelliklerini Hamm'ın tasarım felsefesiyle birleştirerek tasarım mobiilyaları sizlerle buluşturuyor. Hadi gelin mağazamızı yakından inceleyelim.